- özürsüz
- αδικαιολόγητος, ακέραιος
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
özürsüz — sf. 1) Özrü olmayan 2) zf. Özrü olmaksızın Özürsüz geç kalanlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
asmak — i, e, ar 1) Bir şeyi aşağıya sarkacak biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak Lambayı tam pencerenin karşısına astı. S. F. Abasıyanık 2) Üzerine takınmak, kuşanmak 3) i Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üyeliği düşmek — üye olma niteliğini kaybetmek Meclis çalışmalarına özürsüz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmayanların üyeliğinin düşmesine karar verilir. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ESİHHA' — (Sahih. C.) Özürsüz olanlar, sıhhati yerinde ve vücudu sıhhatte olan kimseler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük